Aranılan kan bululundu ey ahaliii!! Pazar günleri çocukların banyo yaptıkları ödevler bitti mi bakiyiiiiimm diye kavgaların edildiği işe yada okula gidicek olanın pazartesi sendromuna düştüğü yüzyıllardır ay ne iğrenç bi gün ya diye anılan bir gündür kısaca sevmeyiz biz bugünü. Ve işte tamda bu sevmeyişlerden dolayı pazarları eğlenmek kafa dağıtmak için sebepler ararız. Mesela pazar kahvaltısı diye bir şey uydurmuşlar sabahın köründe haldır haldır sokağa fırlattırıyorlar insanı. O saatte kahvaltı için bile olsa kalkılmaz yani benim tarzım değil açıkcası ama işte eğlence olsun nolursa olsun. E yedin içtin gezdin eğlendin sonra eve gitmek içinde bi sebep lazım. Nedir nedir? İçini ısıtacak hem eğlendirip hem güldürcek hemde azcık ağlatcak bir dizi lazımdır. Bugün pazar ama akşama şu dizim var o yüzden mutlu oluyorum dedirtmesi lazım. Uzun zamandır pazarlarıma böyle bir diziyi konuk etmemiştim ve çok bedbahttım. Ama artık o dizi bulundu ---> Gönül İşleri ! Geçen hafta ilk bölümünü izledik ve bu hafta için saatlerimizi dizi bitmeden kurmuştuk. Dimi?
Uzun bir aradan sonra ekranlara dönen Sinem Kobal bu yapımda performansını en çok merak ettiğim isimdi ve çokda ümitli değildim. Ama beni şaşırttı önünde saygıyla eğiliyorum. Bu uzun ara ve yeni aşk ona iyi gelmiş belli ki çünkü oyunculuğuyla iki haftadır göz dolduruyor.
Bölüm düğünden kaçan bir gelin ve o gelini düğüne döndürmeye çalışan organizatör kadının hikayesi ile başladı. Servet düğününden kaçan geline annesi evden gittikden sonra yaşadıklarını ve nasıl 12 yaşında iki çocuk annesi olduğunu anlattı. Acıklı hikayeler her zaman işe yarar gelin koşarak döndü düğününe. Yakışıklı bir delikanlı işinden oldu ama olsun. Her şerde bi hayır var sonuçta. Bedirde Servetle çalışmaya başladı iyi oldu pek iyi oldu.
Servet kardeşlerini büyütmüş sonra gitmiş bir futbolcuyla evlenmiş anladığım kadarıyla bide onu büyütmüş. Timuçin Esen diyorum ve başka hiçbirşey demek istemiyorum. Ama dicem. O ne oyunculuktur kardeşim? Güzel bakan adam rütbesinden kıro ama aşık adama geçiş ancak bu kadar güzel yapılabilir. Maço ama seviyorda. Boş atıp dolu tutmaya çalışmıyor.
-Bende bunu giyersem namerdim!!
- Şunu benim yanımda deme Yılmaz!!
Bu tatlı atışmaları ben çok sevdim. Müthiş bir ikili olmuş Bennu Yıldırımlar ve Timuçin Esen. İkiside söylicem ama söyleyemiyorum sen anla işte pozlarını çok iyi yapıyorlar ki bu durumlar çok zor bence.
Bu Fikrette ne çekti be arkadaş. Yaprak dökümünde beri hep bi acı hep keder hep bi dram. E kadın oynuyor döktürüyor valla. Dizinin en güzel kombinasyonu Servet ve Yılmaz. İleriki bölümlerde onları çok mutlu bi tablo içinde görmeyi ümit ediyorum.
Sen benim kalbimi çaldın benimle evlen diye genç kızların içinin yağlarını eriten ay nolur Allahım bizede bi tane bundan dedirten Asrın ileriki dakikalarda içi giden kızları tövbe manyağı yaptı sağolsun. Ah Saadet ah. Sadece Saadet mi hepimiz inandık yakışıklı ve zengin adamın ona gerçekten çok aşık olduğuna ama işte hayat bi tokatta ordan vurdu bize. Neyse neyse burayı bi geçelim şu gıcık ötesi zengin ama ruhu fakir Tibete gelelim. Kardeşlerin en küçüğü ve en güzeli Sevda hukuk son sınıf öğrencisi ve sosyeteden bi oğlumuza aşık olmuş. Ki o aşk falan değil kurtuluş biletine sıkı sıkı tutunmaya çalışmak. İkinci bölümde yakışıklı Bedirin dediği gibi 'sen bakmayı bilmiyorsun bilsen bu fukaralığın içindeki güzelliği görebilirsin' sevgili Sevda. Eh bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor sende yaşadıkca öğreniceksin tatlı kız. Erkekliği sana sahip olmak olarak gören zengin bi adam mı yoksa seni ordan çekip alıp sana dokunmaya bile korkan fakir adam mı? Ay tabikide ikincisi. Sevdacım bunu bu bölüm biraz anlamaya başladı ama inşallah devamıda gelicek.
Babaları bence çok şeker bi adam. İncinmiş terkedilmiş ama hiçbir yere gidememiş yalnız bi adam. Kızlar bi an önce suratı sirke satan ilgisiz sevgisiz olarak gördükleri babalarından şikayet etmeyi bırakıp onu sevgi manyağı yapmalılar çünkü bunu hakediyor. Azcık dinleyin şu babanızı anlatıcağı çok şey var onun ben anladım.
Şöyle bir toparlarsak; Servet yıllarca kardeşlerine bakmış ve bu yüzden sevdiği adamdan çocuk yapmamış. Ama tam herşey bitti derken hamile olduğunu öğreniyor ve kocasını ne kadar çok sevdiğini farkediyor. Ama hayat bu ya işte tam o sırada kocasının onu en yakın arkadaşı ve patronu ile aldattığını öğreniyor. Uzatmaların son dakikasında gelen gol gibi bi tarafa sevinç bi tarafa hüzün. Ama tatlı patron şunu unutma bunun birde ikinci maçı var. İyi olan kazansın:). (Tabikide Servet kazanıcak aksini düşünen var mı?)
Saf ama çok tatlı Saadet nikah günü terkedildi hemde üstelik sevdiği adamın usta bi hırsız olduğunu öğrendi. Şunuda söyleyelimki Selma Ergeç hayatının rolünü bulmuş bence harika olmuş çok yakışmış tadından yenmiyor resmen Saadet karakteri. Asrın artık gelmesin kotasını doldurdu biz yolun bundan sonraki kısmını komiser beyle devam edelim. Ben böyle uygun gördüm çok iyi olur pek iyi olur.
Sevda güzelliğini kullanarak asistanı ve bence bu zamana kadar bir çok erkeği kandırmış ama her şeyin bir sonu var. Düğün günü herşey ortaya çıktı Sevda tuvaletin camında, Saadet aşkında, Servette mantığıyla kalbi arasında sıkıştı kaldı.
Servet Yılmazdan duymakta en nefret ettiği cümleyi en kırıldığı anda ona söyledi;
-Açıklayabilirim Servet
-Açıklamazsan namertsin Yılmaz!
Pazar günlerim artık dolu çünkü ben bu deli kadınların dizisini izlicem. Umarım diğer 'işte bu' dediğim diziler gibi reyting kurbanı olmaz ve devam eder. Bu dizi olmuş derken korkuyorum artık çünkü ne zaman bu ekibi kadroma aldım desem hoop kanallar kadro dışı bırakıyorlar. Bende verdiğim müthiş taktiklere rağmen lafımı dinlemeyip gol atamamış futbolcuya sinirlenen Fatih Terim gibi sağa sola bağırır halde buluyorum kendimi. Haftaya olucakları iple çekiyorum. Pazar günü banyo yaptıkdan sonra görüşürüz millet:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder