23 Ekim 2014 Perşembe

Çok mu sevmek yoksa çok mu sevmek? Kara Para Aşk

Türkiyede dizilerde bir olay çözülücekse tabiri caizse öldürmezde süründürler. Kara para aşkta ise hem öldürüyorlar hem süründürüyorlar. Hem bir yandan yeter artık diyorsun bir yandanda ee bu ortaya çıkarsa dizide başka nolucak diyorsun. 


Geçen sezon sonunda ortaya çıkan ve hepimize 'Yok Artık' dedirten olay hiç kuşkusuz temiz ve ahlaklı polis Hüseyinin katil çıkması birde üstelik Tayyar amcanın suç ortağı olmasıydı. Bu işlere nasıl ve neden bulaştı merak ediyorum. Eğer sadece paraysa bu pisliğin nedeni ağır üzülcem. Hüseyin eski soğuk kanlı günlerini bıraktı ve üzülüyor hallerine. Ben masumdum aslında falan ayakları yapıcak ama utanıyor azıcık. Birde o kötülüğünün hırsını Melikeden çıkarmıyor mu iyice sinir oluyorum. Melike çenesi düşük tipik ev kadını fazlası var eksiği yok. Napsın kadın sevgi mi görmüş kocasından. Kocası gitmiş sevgisini elin kadınlarına vermiş Melikeciğime kalmamış hiç. Tayyardan daha çok hüseyinin foyasının ortaya çıkmasını istiyorum. Çünkü kanatsız bir melek gibi görüyor herkes onu. 
Ömer herşeyi göze aldı bütün prensiplerini yok saydı ve Elife doğru koştu. Elifin koşulsuz sevgisini istedi ama Elifin sevgi anlayışında bi yeri yaparken diğer yeri yıkmak yok. Bu yüzden Sami amirin söylediklerini uyguladı ve Ömere sırtını döndü. Tabikide bu çekip gitmelerin uzun sürmeyeceğini biliyorduk ama adet yerini bulsun diye üzüldük. 

Müthiş bir planla öeteyi çökertip Tayyar Dündarı yakalamak istiyordu Ömer komiser. Ama hesap edemedikleri birşey vardı--> NilMet. Yani Metin ve Nilüferin arasındaki o anlaşılmaz bağ. Nilü metini dinledi ablasının çantasına böcek koydu ve sayesinde metin bütün planı öğrendi ve istediği fırsatı ona polis teşkilatı vermiş oldu. Metini hayatı boyunca annesinden başka kimse sevmemiş. Özellikle sevmesini istediği kişi yani babası hiç sevmemiş. (Nasıl sevmemiş olduğunu anlayamıyorum orası ayrıda) Zaten kendini çok akıllı zanneden Tayyar bey Merte gösterdiği sevginin yarısını Metine yani Fatihe göstermiş olsaydı dünyayı bile ele geçirirdi. Buda kadın zekası işte nerden bilicek bu erkekler. Tayyar farketmedi ama ipini öz oğlu bi güzel çekiverdi. Can çekişiyor olması bu işin sonunu değiştirmicek bence. Ömerin dediği gibi bi kerede iyiler kazansın be. Metin çok ince yazılmış bir planla Ömeri Tayyara götürdü bence babasının oğlu olduğunu kanıtladı.


Zavallı Ömer işler ne zaman ters gitse hep uzaklara bakıyor ve bu adamın nasıl kendinden bi adım önde gittiğini anlamaya çalışıyor. Sağına soluna en fazla bi arkasına baksa görücek ordaki hain abiyi ama işte bunlar hep çok sevmekten. 
Şahsen ben bu Sami amirinde bu işin içinde olduğunu düşünmüştüm bir ara. Artık kimseye güvenemiyoruz sonuçta bu dizide. Yanıldım galiba. Çünkü Sami bey canla başla bu olayı çözmeye çalışıyor. Çok profesyonel olduğu için bize garip geldi sanırım bu tavırları. Adam hiçbirşeyden etkilenmiyor. Olaya focuslanmış başka birşeyi görmüyor gözü. Eve yerede uğramıyor gibi. Bu bölüm yaptığı en şık hareket Ömeri ipten alması ve birde üstelik kendi yanına aldırması oldu. Sevgili amirim çok iyi oldu çünkü o paragöz Ali ile pek iyi abisi harcıyorlardı Ömerimizi. 
Dizinin başından beri hiç sevmediğim ve hatta Tayyardan bile kötü dediğim Baharı artık seviyorum. Daha doğrusu ona acıyorumda diyebiliriz. Baharda aynı Metin gibi hırslarıyla büyümüş kötü olmaktan başka bir şansı hiç olmamış. Kendi hırsları yüzündende sevdiği adamı en yakın arkadaşına kaptırdı. Allahtan Elifin öyle bir niyeti yok. Umarım Bahar bir an önce hatalarını düzeltir ve asıl gerçeği yani Elifin ona duyduğu saf sevgiyi görebilir. 
Bu dizinin en saf iki karakterini açıklıyorum; Levent bey ve tatlış Aslıcım. 

Levent herşeyden habersiz ve hiçbir şeyden şüphelenmeden hedefe kitlenmiş bir şekilde sadece Elifi seviyor. Haline durumuna bakmadan birde Ömeri kıskanıyor. Sen nere Komiser nere Leventcim ya. Zaten senin adınıda hiç sevmiyorum ama bu saf hallerine bayılıyorum. Sen devam devam. 
Aslı herşeyi öğrendi geçen bölümde ve kafasında şimşekler çakmaya başladı. Olanları hatırlamasına az kaldı gibi. Aslı çocuk gibi bir kafayla yaşadığı için kötü olayların etkisinde çok fazla kalamıyor o yüzdende kafası kötü şeylerede çalışmıyor. İyi kalmış nadir kişilerden biri olduğu için kalbimiz birde Aslının bile isteye kötü olmasını kaldıramaz. Pembiş gözlükleriyle sonsuza kadar mutlu yaşamalı tatlış Aslıcım. 

Son bölümde yine salak mısın Nilüfeeer diye kendimi televizyona bağırırken buldum. 21 bölümdür bıktık artık senin saflıklarından. İyi niyetli saf cici kız olmakta bir yere kadar. 'Sadece ben üzülüyorum sandım'. Evet Nilüfercim dünya senin etrafında dönüyorduda biz bilemedik işte. Metinin Elife olan sürprizini gördükten sonra jetonları düşen Nilüfer bence Elifin ayaklarına kapanmalıydı bunu haketmişti. Ablası onu kurtarmak için ne pisliklere battı ama nilüş bunları görmemezlikten geldi bizi kanser etti. Neyse affedicez artık bizde Elif gibi. 
Metin Nilüfere ya gelirsin ya kaçırırım dediğinde bir an nilüfer gerçekten gidicek sandım. Yapabilirdi çünkü o Nilüferdi. Ablasına gitti ve sevdiği adamı kendi elleriyle polise teslim etmiş oldu bi nebze. Üzüldük üzülmedik diyemeyiz ama Metinde çok etti be. 
Başından beri söylüyorum Fatih bu dizinin en temiz isimlerinden birisi aslında. Ama keşke kendini kanıtlamak sevdirmek için böyle bir yola girmeseydi. Son sahnede bir parkta Nilüfer sevdiği adama ihanet etmeye hazırlanırken Ömer büyük zaferine koşmaya hazırlanıyordu ve Elifte hem sevdiği adamı hemde ailesini temize çekmek için elinden gelen herşeyi yapmaya çalışıyordu.  Ve en acı olan ise Metinin artık Fatih olmuş olması ve içindeki o karanlık adamı çıkarmış olmasıydı. Siyah kıyafetlerini çıkarıp aynı Mert gibi istediği gibi giyinmişti ve özgür hayatına doğru koşuyordu. Unuttuğu şey ise bu hayatta en büyük kazığı en sevdiklerin atar sevgili Fatih Dündar. 

Haftaya mutlu olaylarla görüşmek dileği ile. 

19 Ekim 2014 Pazar

Gönül İşleri

Aranılan kan bululundu ey ahaliii!! Pazar günleri çocukların banyo yaptıkları ödevler bitti mi bakiyiiiiimm  diye kavgaların edildiği işe yada okula gidicek olanın pazartesi sendromuna düştüğü yüzyıllardır ay ne iğrenç bi gün ya diye anılan bir gündür kısaca sevmeyiz biz bugünü. Ve işte tamda bu sevmeyişlerden dolayı pazarları eğlenmek kafa dağıtmak için sebepler ararız. Mesela pazar kahvaltısı diye bir şey uydurmuşlar sabahın köründe haldır haldır sokağa fırlattırıyorlar insanı. O saatte kahvaltı için bile olsa kalkılmaz yani benim tarzım değil açıkcası ama işte eğlence olsun nolursa olsun. E yedin içtin gezdin eğlendin sonra eve gitmek içinde bi sebep lazım. Nedir nedir? İçini ısıtacak hem eğlendirip hem güldürcek hemde azcık ağlatcak bir dizi lazımdır. Bugün pazar ama akşama şu dizim var o yüzden mutlu oluyorum dedirtmesi lazım. Uzun zamandır pazarlarıma böyle bir diziyi konuk etmemiştim ve çok bedbahttım. Ama artık o dizi bulundu ---> Gönül İşleri ! Geçen hafta ilk bölümünü izledik ve bu hafta için saatlerimizi dizi bitmeden kurmuştuk. Dimi? 

Uzun bir aradan sonra ekranlara dönen Sinem Kobal bu yapımda performansını en çok merak ettiğim isimdi ve çokda ümitli değildim. Ama beni şaşırttı önünde saygıyla eğiliyorum. Bu uzun ara ve yeni aşk ona iyi gelmiş belli ki çünkü oyunculuğuyla iki haftadır göz dolduruyor. 
Bölüm düğünden kaçan bir gelin ve o gelini düğüne döndürmeye çalışan organizatör kadının hikayesi ile başladı. Servet düğününden kaçan geline annesi evden gittikden sonra yaşadıklarını ve nasıl 12 yaşında iki çocuk annesi olduğunu anlattı. Acıklı hikayeler her zaman işe yarar gelin koşarak döndü düğününe. Yakışıklı bir delikanlı işinden oldu ama olsun. Her şerde bi hayır var sonuçta. Bedirde Servetle çalışmaya başladı iyi oldu pek iyi oldu.

Servet kardeşlerini büyütmüş sonra gitmiş bir futbolcuyla evlenmiş anladığım kadarıyla bide onu büyütmüş. Timuçin Esen diyorum ve başka hiçbirşey demek istemiyorum. Ama dicem. O ne oyunculuktur kardeşim? Güzel bakan adam rütbesinden kıro ama aşık adama geçiş ancak bu kadar güzel yapılabilir. Maço ama seviyorda. Boş atıp dolu tutmaya çalışmıyor. 
-Bende bunu giyersem namerdim!!
- Şunu benim yanımda deme Yılmaz!!
Bu tatlı atışmaları ben çok sevdim. Müthiş bir ikili olmuş Bennu Yıldırımlar ve Timuçin Esen. İkiside söylicem ama söyleyemiyorum sen anla işte pozlarını çok iyi yapıyorlar ki bu durumlar çok zor bence. 
Bu Fikrette ne çekti be arkadaş. Yaprak dökümünde beri hep bi acı hep keder hep bi dram. E kadın oynuyor döktürüyor valla. Dizinin en güzel kombinasyonu Servet ve Yılmaz. İleriki bölümlerde onları çok mutlu bi tablo içinde görmeyi ümit ediyorum. 


Sen benim kalbimi çaldın benimle evlen diye genç kızların içinin yağlarını eriten ay nolur Allahım bizede bi tane bundan dedirten Asrın ileriki dakikalarda içi giden kızları tövbe manyağı yaptı sağolsun. Ah Saadet ah. Sadece Saadet mi hepimiz inandık yakışıklı ve zengin adamın ona gerçekten çok aşık olduğuna ama işte hayat bi tokatta ordan vurdu bize. Neyse neyse burayı bi geçelim şu gıcık ötesi zengin ama ruhu fakir Tibete gelelim. Kardeşlerin en küçüğü ve en güzeli Sevda hukuk son sınıf öğrencisi ve sosyeteden bi oğlumuza aşık olmuş. Ki o aşk falan değil kurtuluş biletine sıkı sıkı tutunmaya çalışmak. İkinci bölümde yakışıklı Bedirin dediği gibi 'sen bakmayı bilmiyorsun bilsen bu fukaralığın içindeki güzelliği görebilirsin' sevgili Sevda. Eh bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor sende yaşadıkca öğreniceksin tatlı kız. Erkekliği sana sahip olmak olarak gören zengin bi adam mı yoksa seni ordan çekip alıp sana dokunmaya bile korkan fakir adam mı? Ay tabikide ikincisi. Sevdacım bunu bu bölüm biraz anlamaya başladı ama inşallah devamıda gelicek. 
Babaları bence çok şeker bi adam. İncinmiş terkedilmiş ama hiçbir yere gidememiş yalnız bi adam. Kızlar bi an önce suratı sirke satan ilgisiz sevgisiz olarak gördükleri babalarından şikayet etmeyi bırakıp onu sevgi manyağı yapmalılar çünkü bunu hakediyor. Azcık dinleyin şu babanızı anlatıcağı çok şey var onun ben anladım. 

Şöyle bir toparlarsak; Servet yıllarca kardeşlerine bakmış ve bu yüzden sevdiği adamdan çocuk yapmamış. Ama tam herşey bitti derken hamile olduğunu öğreniyor ve kocasını ne kadar çok sevdiğini farkediyor. Ama hayat bu ya işte tam o sırada kocasının onu en yakın arkadaşı ve patronu ile aldattığını öğreniyor. Uzatmaların son dakikasında gelen gol gibi bi tarafa sevinç bi tarafa hüzün. Ama tatlı patron şunu unutma bunun birde ikinci maçı var. İyi olan kazansın:). (Tabikide Servet kazanıcak aksini düşünen var mı?) 

Saf ama çok tatlı Saadet nikah günü terkedildi hemde üstelik sevdiği adamın usta bi hırsız olduğunu öğrendi. Şunuda söyleyelimki Selma Ergeç hayatının rolünü bulmuş bence harika olmuş çok yakışmış tadından yenmiyor resmen Saadet karakteri. Asrın artık gelmesin kotasını doldurdu biz yolun bundan sonraki kısmını komiser beyle devam edelim. Ben böyle uygun gördüm çok iyi olur pek iyi olur. 
Sevda güzelliğini kullanarak asistanı ve bence bu zamana kadar bir çok erkeği kandırmış ama her şeyin bir sonu var. Düğün günü herşey ortaya çıktı Sevda tuvaletin camında, Saadet aşkında, Servette mantığıyla kalbi arasında sıkıştı kaldı. 
Servet Yılmazdan duymakta en nefret ettiği cümleyi en kırıldığı anda ona söyledi; 
-Açıklayabilirim Servet
-Açıklamazsan namertsin Yılmaz! 

Pazar günlerim artık dolu çünkü ben bu deli kadınların dizisini izlicem. Umarım diğer 'işte bu' dediğim diziler gibi reyting kurbanı olmaz ve devam eder. Bu dizi olmuş derken korkuyorum artık çünkü ne zaman bu ekibi kadroma aldım desem hoop kanallar kadro dışı bırakıyorlar. Bende verdiğim müthiş taktiklere rağmen lafımı dinlemeyip gol atamamış futbolcuya sinirlenen Fatih Terim gibi sağa sola bağırır halde buluyorum kendimi. Haftaya olucakları iple çekiyorum. Pazar günü banyo yaptıkdan sonra görüşürüz millet:))) 

3 Eylül 2014 Çarşamba

Kara Para Aşk 2.Sezon - 14.Bölüm

Bütün yaz büyük bi hasretle dizilerimi bekledim. Bir anne gurbetteki çocuğunu nasıl özleyip beklediyse bende onları öyle bekledim. O kadar özledimki başka dizileri izledim ama yazamadım bile. Şaka şaka o üşendiğimden öyle oldu. Ama tabi sezon dizilerim başkadır her zaman. Yeni sezon benim için bugün itibariyle başladı çünkü bugün Kara Para Aşk başladı. Elifimle Ömerime kavuştum. Ben onlara kavuştum ama onlar yine kavuşamadılar birbirlerine. 


Geçen sezon en kızdığım karakterlerden birisi Sibeldi ve yeni bölüm başlamadan özetleri izlerken Sibelin Hüseyine yalvardığı sahnede kendi kendime dedimki Sibelde Elif kadar masum aslında Elif gibi masum. Sezon finalinde Elif Ömere suçunu itiraf etti ve daha sonra katili de öğrendik. İlk başlarda Taner mi acaba diye yazmıştım ama sezon finalinden bir iki bölüm önce şüphelendiğim ve son bölüm ilerledikce tahminlerimi doğru çıkaran karakter katil çıktı. Ömerin abisi Hüseyin! Burada senaristleri ve tabiki Hüseyini oynayan oyuncuyu tebrik etmek isterimki kendisi adeta Hüseyin olmuş. Bölüm Zerrin hanımın ölümü ile başladı. İzleyiciyi çok üzen bir ölüm olmadı fikrimce çünkü Nebahat Çehre bu role hiç girememişti onun için vakit kaybı olucaktı. Neyse tabi Allah rahmet eylesin orası ayrı. 
Dizinin en sevdiğim karakteri hiç kuşkusuz Aslı. Çünkü dünyadan bir haber yaşıyor ve kendi içinde daha iyi bir dünyanın mümkün olabileceğine inanıyor. O yüzden lütfen Aslıyı sevin. Yanlışlıkla annesini öldürmeside onu sevmemi asla engelleyemez. Biricik Tayyar amca hemen olaya müdahale etti ve Aslımızı kurtardı ama tabiki iyilik olsun diye yapmadı. Her türlü pislikten kendine pay çıkaran kötü bir adam Tayyar. Aslıyı uyuşturup etkisiz eleman haline getirdi ama ben bu olayların gidişatında Aslının payının olucağını düşünüyorum yani istiyorumda diyebiliriz:) Aslı müthiş bir oyuncu ve dizinin nabzını acayip yükseltebiliyor ve bizi her an şaşırtıyor. 


Taner Hüseyinin uğraşları sonucunda hapse girdi. Ama yaptığı saçma sapan hatalar yüzünden ömrü kısa olucak maalesef. En büyük hatası Tayyar gibi bi adamın sevgilisiyle yasak aşk yaşamak ve salaklığı oldu. Tanerin cinayet gecesi ile ilgili sakladığı şey her ne ise hapisten çıkmak için bile söyleyemeyeceği kadar gizli ve önemli. Bölümün sonunda Tayyarın emri Metinin yardım ve yataklığı ile Taner öldü ama Pınar denizin ortasında aç susuzda olsa yaşıyor. Pınardan bişeyler öğrenicez illaki.
Bölümün en ABV kısımları yine Hüseyin komisere aitti. Katil olup elmasları aldığı mesleğine kardeşine ihanet ettiği yetmezmiş gibi karısına ve çocuklarınada büyük bir ihanet içindeymiş meğerse. Yuh be adam yuh Allahtan kork azcık. Bu işin içinde yaklaşık olarak 5 senedir falan olduğunu anladık ya da sadece ikinci hayatı 5 senedir var bilemiyoruz ama şundan eminiz Hüseyin bu dizinin kötü adamlarından biri. Hüseyin sadece kendi çapında kötü değil arkasında sağlam birileri var ki sezon fragmanlarında gördüğümüz kadarıyla o adam Tayyar. Sen napıyon komser çok üzdün bizi çok!! 
Metin ve Nilüfer Elifin verdiği robot resim yüzünden karakola gittiler ama her zamanki gibi bu iştende sıyrıldı. Ben bu adamı çok beğeniyorum yaa. Her anlamda. Masumlardan biriside o. Bu dizide karakterlerin en büyük kaybı birşeylere ya da birilerine mecbur olmuş olmaları ve sevdiklerine mahkum olmaları. Yani zaafları. Metin bu bölüm çok yavaştı. Geçen sezon olduğu gibi zekice adımlar atıp diğerlerinin bi adım önüne geçemedi. Aşık olması onu her işinden ala koydu tabi oda haklı. Tayyara nolursa olsun ama Metine bişey olmasını istemem açıkcası seviyoruz sonuçta. 
Elif babasının mezarında onunla hesaplaşıp Ömer için ağlarken Ömer gelip onun acısına bir acı daha kattı. 'Sen benim çocukluğumu gençliğimi almadın sadece benden geleceğimide aldın. Ama şimdi sana çok ihtiyacım var' Elif babasına hem kızdı hem çok özledi. Elimden tut derkende geleceğim dediği adam elinden tuttu. Umarım Ömer o eli bırakmasın. Ama Ömer için bu hayatta öncelikli olan farklı şeyler var ; gururu, dürüstlüğü gibi. 


Ömerin annesi Elife anne oldu. Hemde annesinin hiç olamadığı bi anne. Bunca zaman aile olduklarına bi tek Elif inanmış gibi hepsi ayrı telden çalıp başka dünyalarda yaşamışlar ama Elif görmemiş o dünyaları. Ömerin ve ailesinin (temiz kalmış üyelerini kastediyorum tabi) desteğiyle gerçek aileyi görücek bence Elif. Ömerden önce annesi sevdi çünkü gelinini:)) Yengeeaaeee melikeyi sevmiyorduk ama ne çilekeşmiş oda daha haberi yok ama öğrenince çekcek çilesini. Azcık görgüsüz ama kızı gibi yüzsüz değil onurlu kadın kocasının aksine!! 
Ayy ıyy Bahar yine kurtarıcı iyilik meleği rollerinde poz kesmeye devam ediyordu. Birde Ömerin annesigile Avaaaamm diyor. Ay asıl sensin avam haspam. Sen bi dön kendine bak. İşbirlikçi sevgilisi yoktu ortalıklarda cenazeye bile gelmedi ona bi anlam veremedim ama çıkarır kokusunu yakında  Bahar hanım. 
Ömer Elife seni ilk tanıdığım gün kadar yabancısın bana dedi. Ve bu söylediği en ağır şeydi Elif için. Ayıp etti. Tamam anladık sen düzgün bi adamsın ama azcık empati yap anla şu kızı gör şu kızı gör. 
Nilüfer Metinle teknede dertleşmekten dönerken ablasına yakalandı. Ohh iyi oldu. Masum kız ayaklarından ve Elifi suçlamalarından çok sıkılmıştık. Yine üste çıktı Elife inanmadı ve bide tuttu sevgilimin evine gidiyorum dedi. Yani stockholm sendromunu aştı delirdi. Sevgili ablasıda aldı onu götürdü Tayyar amcasına. Kurda kuzu emanet etti bi nevi. Bu işe en çok yakışıklı Mert sevindi. Ama Mert beni çok hayal kırıklığına uğrattı onun daha etkili bi karakter olmasını bekliyordum ama tamda olduğu gibi olan tek rol onun galiba. 


Elif ilk defa işin içinden çıkamadığında sinsi Bahara değilde daha doğru bi insana gitti ve herşeyi anlattı. Gerçeği bir kere söylemeye başlarsan artık yalan söyleyemezsin. Tam terside mümkün tabiki. Ömerde eski amirine gitti ve sevdiği kadını kurtarmak için herşeyi yapabileceğini göstermiş olduu. Abisi yerine amirine gitmesi Elifinki gibi güzel bi adım oldu. Bu sezon akıllanıyorlar gibi sanki. 
Elif tam kendini ihbar etmeye giderken yine kaçırıldı. Ama kimilerinin tahmin ettiği gibi Metin tarafından değilde Ömer tarafından kaçırıldı bu sefer. Burdan şunu anladık ki bu sezon iyilerde kazanıcak. Ömer Elifle birlikte çeteyi çökertip sevdiği kadınıda hapislerden kurtarıcak gibi görünüyor ama kendi başı yanmasa bari. Üzülmekten ciğerimiz soldu be bizde mutlu olalım. 
Bu bölümün ve hayatımızın mottosunu veriyorumm-->> Düşmanı uzaklarda aramayacaksın. Düşman seni en iyi tanıyan kişidir ve en yakınındadır. Düşmanıda dostuda uzaklarda aramayın yani. 


1 Ağustos 2014 Cuma

Yaz Dizileri-2

Bugün televizyon ekranın yükselen kanalı Fox'un dizilerini yazacağım. Fox dizileri eğlenceli ve hem izleyicisine hemde dizilerine sahip çıkan bir kanal. Çoğu kanal düşük reytingler çıktığı anda diziye final bölümü bile çekmeden yayından kaldırıyorlar. Bu her iki taraf içinde kötü bir durum oluşturuyor tabikide. Mesela bu sezon Kanal d ekranlarının en iyi ve iddialı yapımı Kayıptı. Her hafta kalp krizleri geçirerek izliyorduk ve bi anda acele bir finalle bitirdiler. Benim anladığım dizilerine sahip çıkmadılar ve hoop final. İşte böyle kanallardansa Fox gibi emek veren kanalları seviyoruz. Bayılın en bomba en yüksek tirajlı ve en yüksek ücretli dizisi Karagüldü. Çoğu kanal transfer için sıraya girdi ancak dizi Foxda kalmayı tercih etti. Fox sezon dizilerinde olduğu gibi yaz dizilerindede başarıyı yakaladı bence. Yaz günlerini bize fazlasıyla yansıtıyorlar gibi. 

Kiraz Mevsimi
Yaz meyvesi tadında başladı ee adından belliydi zaten. Hikayenin içinde bazı kopukluklar ve ay saçmalamayın ama dedirten sahneler oluyor ama düzeliceklerini umuyorum. Kadrosu genel olarak tanıdık simalar. Dağhan Külegeç gençlik dizilerimizin vazgeçilmezi oldu zaten artık. Başka bir rol üstünde çok eğreti duruyor. İş adamı rolünde fena durmamış hani bence senaryo iyi giderse bu diziyide üç beş yıl götürür. Bir diğer erkek başrolümüz ve podyumdan fırlamış gibi duran karakterimiz Serkan Çayoğlu. Pek tanınmış biri değil kendisi öyle olsaydı ben kesin bilirdim. Ama geleceğini parlak görüyorum. Ne zaman dublajı bırakır o zaman daha bi ileriye gider gibi. Medcezir dizisi ile tanıştığımız ve yeni sezonda devam etmesini beklediğim ama bu dizide karşımıza kadın başrolümüz olarak çıkan Özge Gürel. Çocuksu diye tanımlasak pek yanlış olmaz gibi. Ha bu dizideki role yakışmış orası ayrı. Ve en beğendiğim kadın oyunculardan biri Nilperi Şahinkaya. Kötü kadını herkes oynayamaz ama bu kadın döktürüyor maşallah. Dizi konusu itibariyle klasik ama saçmalamadıkları süreçte ilgi çekici. Sen onu seviyorsun o başkasını seviyordur ama belki benide sever ama bende başkasını sevebilirim. Bu aralar fazlasıyla tekrarları dönüyor. Kaçırdıysanız hemen bir yerinden yakalayın ve izlemeye başlayın germeden yormadan aşk acısı izletebiliyorlar. 

Ruhumun Aynası
Bir işin içinde Tuba Ünsal gibi güzel ve başarılı bir kadın varsa o işin yarısı hatta hepsi olmuş demektir. Tuba ünsalın enerjisi yüksek ve ekranda hiç iki çocuk annesiymiş gibi durmuyor yani kendisini izletiyor ve hayran bıraktırıyor. Bir fanusun içinde büyüyüp o fanusun içinde iyi bir psikiyatrist olmuş ama bi türlü mutluluğu yakalayamamış bir kadın olan Elçinin yaşadıkları üzerinden dönen bir hikayesi var. 35 yaşına gelmiş ama daha hayatının aşkını ve mutluluğunu bulamamış bir kadın olan Elçin yaşadığı bir olaydan sonra bütün hayatını değiştirmeye karar verir. Elçine taban tabana zıt olan ama onu en iyi anlayan kişi olan yardımcısı Gülparenin mahallesine gider ve o insanların ona ihtiyaç duyduklarını düşünüp iş yerini oraya taşır. Eee öyle bir kadın öyle bir mahallede olaylar olmasında nolsun. Ben her bölümlerini büyük bi merakla bekliyorum ve çok eğlenerek izliyorum. Bu iş tutar diyorum ve yeni sezonda bu güzel insanları kesinlikle ekranlarda görmek istiyorum. Oyuncu kadrosu zaten bu yaz döneminin en iyisi olmuş. Daha yeni başladı sayılır henüz görmemiş olanlar varsa bir şekilde başlasınlar diyorum ve iyi seyirler diliyorum. 

Kocamın Ailesi
Fox'un bir diğer yaz dizisi olan kocamın ailesi bir zamanlar çok severek izlediğim benim annem bir melek dizisini hatırlattı bana. Sanırım aynı yapım ekibinin dizisi. Çok fazla izleme fırsatım olmadı ama yeni sezonda devam ederse pazar akşamları tatilin bitişine üzüldüğümüz anları gülerek atlatmak için ideal bir dizi gibi duruyor. Bakalım izleyip görücez. 

Bu yaz ekranlarımıza konuk olan dizilerimizi yazdım. Hepsi bu toz pembe günlerimize renk katan cinsten diziler. Çoğunun yeni sezonda bizlerle olmasını umuyorum. Düzenli izlediğim dizilerimlede en yakın zamanda haftalık bölüm yorumlarıma geri döneceğim. Herşeyin toz pembe olduğu günler dilerimmmm:)) 

31 Temmuz 2014 Perşembe

Yaz Dizileri.

Kış aylarının soğuk ve karanlık hallerini geride bıraktık ve yaz aylarına giriş yaptık. Temmuz yazın en güzel hallerinin yaşandığı ay bence çünkü tatilin tam ortası ve ne yeni başladı ne bitti bitecek durumları olmuyor pek. Bununla beraber yaz dizileride hemen hemen bu zamanlarda başlar. Yoğun ve çoğunlukla duygusallığı dorukta yaşanan diziler kış sezonuna yakışır. Yaz günlerimize bir elimde ayna bir elimde cımbız umurumda mı dünya kafasındaki dizilerimiz yakışır ee hepimiz o modda değil miyiz bu ara? Hem içimiz hem dışımız bahar bahçeyken ekrandada böyle karakterler görüyoruz. İyi bi senaryo, iyi oyuncular ve iyi bir ekip varsa yaz dizilerinin devam etmesini istiyoruz çünkü her ne olursa olsun bir şekilde bizi yaz günlerine götürebiliyorlar. Ama reyting kaygısı ve saçmalama potansiyeli yüksek senaristlerde çoğu dizi o uzuuun soluğu alamayıp yarı yolda kalabiliyorlar. Bunun örneğini geçen hafta ekranlara veda eden gençlik dizisi Güneşi Beklerkende gördük maalesef. Geçen yaz bu zamanlarda ekran hayatına başlayan dizi çok iyi bir çıkış yakalayıp yeni sezondada yayın hayatına devam etti. Ancak gençlik dizisinin içine sokulmaya çalışılan ağır dramlar ve küçücük çocukları bile yuhlatan mantık hatalarıyla sezon finali yerine final bölümüyle ekranlara geldi. Gençlik dizisi deyip küçümsemeyeceksiniz o dizilerin izleyicileri yeni nesil ve onlar hepimizden daha kurnazlar. Çok sadık ve fanatik bir kitleleri vardı ve hayatımıza birçok yenilik kattılar. ZeyKerciler her hafta sosyal medyayı yıkıp geçirdiler ve bence Türk dizi ve sineması için en büyük güzellik Kerem Bürsin ile tanışmak oldu. Umarız bundan sonra daha başarılı ve daha yaşlarına uygun dizilerde devam ederler. 
Hayatın en önemli kuralı nedir? 'Geçmişe değil önümüze bakalım arkaaşlar'dır :)) Ben bu yaz ekranları sevdim. Başlayan çoğu diziyi izleme fırsatım oldu. Birçoğunuda takip etmeye çalışıyorum. Ekranlar renkli ve Aşk dolu bu yaz. Bize umut vermek ister gibi adeta:)) 

Ulan İstanbul
Siz ananızın karnından bizi mutlu etmek için mi doğdunuz be Nevizadeler?
 Bu yazın en iddaalı ve daha başlamadan sosyal Medya'dan rekorlar kırmış dizisi Ulan Istanbul bence. Dizi başlamadan karakterlerden biri olan Yarenin kezzap ve mayonez şarkısı hepimizi kendimizden geçirdi ve naptın sen ya dedirtti. Kötü zenginden al mazlum fakire ver mottosu ile yola çıkmış bir ekip ile karşı karşıyayız. Kandemir, Ferdi, Karlos, Yaren, Bahadır ve ekibe yeni katılan ama sanki yıllardır onlarlaymış gibi duran Derya. Gerçek bi aile olmasalarda benim gözümde Bizim Evin Halleri modundalar. Deryanın babasını hapisten kurtarmak için hırsızlık(!) yapan çetenin içinde her türlü duygu mevcut ama en önemli dinamikleri kesinlikle Aşk. Yarenin-Karlos düeti yılın bence yüzyılın düetiydiki şarkının sözleri bile yeterdi bizi ağlatmaya. Dizilerin klasiği ve olmazsa olmaz tabikide bir aşk üçgenidir. Buradaki üçgen hırsız polis ve acemi hırsız arasında ve tam bir ballı lokma tatlısı. Tarafımı belli etmek istemem ama biz mazlumun tarafını tutmayı severiz bilirsiniz:) Ulan Istanbulun haftalık yazılarımı büyük bir zevkle yazıcam bundan sonra bekleyin ve bir kahve için okurken. Ama durun durun Yarenin dediği gibi amaan biz niye içicez kahve dertli kadınlar içsin kahvesini:)))

Kaçak Gelinler
Bu karakterlerin hepsi her eve lazım. Hem gelinler hem damatlar hem yan karakterler şeker gibiler ama eriyip gitmeyen sağlam ve mutluluk verenlerinden. Yeni sezona kesinlikle kalmasını istediğim bir dizi Kaçak Gelinler. Bütün gelinler kendi şahsına münhasır ve hayatın bire bir içinden kızlar. O şımarık Şebnem Gürsoyda mı hayatın içinden diyeceksiniz bende size diyecem ki asıl o hayatın ana maddesi oooo çok onlardan bir görseniz diyecem. Nikah masasından kaçanı, gelinlik provasından kaçanı ve nikah masasında terkedilip damadın peşinden koşanı maşşalah hepsi ayrı telde ama aynı amaçtalar. Gerçek mutluluğun peşindeler yani. Gerçeklerini aradıkları zamanlarda hem mutlu hem duygusal hemde çok insanlar. Her olaydan sonra yapılan selfieler ve her anın twit atıldığı anlar şuan yaşadığımız her anın aynası değilde ne a dostlar ?Bir kaç ufak eleştirim ve ayyy yapmayın bunu dediğim şeyler var ama onuda haftalık yazılarımda bildiriyim. İşin özü ben çok sevdim çok eğlendim Allahım bitmesin bu rüya diyorum ve kendi çapında filozofvari sözler eden tatlış Şebnemin sözüyle bitiriyorum, her hıyarla turşu kurulmadığı gibi her hıyarla hayalde kurulmuyor aklınızdan çıkarmayın bunu. 

Güllerin Savaşı
Oyuncu kadrosu ile dikkat çeken ve senaryosuda sanki fena değil dedirten bir yapım Güllerin Savaşı. Canan Ergüder en beğendiğim kadın oyunculardan birisi ve girdiği işleri oyunculuğu ile yükselten kadınlardan. Açıkcasını söylemek gerekirse başından sonuna hiç bir bölümünü izleyemedim bunu sebebide yaz aylarında dramlardan hoşlanmamam. Sezon finaline giren ve her anında heyecan dorukta olan dizilerimiz zaten bu tarzdalar ve bu diziler yaz aylarında pek il yapmaz diye düşünüyorum. Ama hem oyuncu kadrosu hemde dikkat çeken bir hikayesi olduğunu düşündüğüm için belki bizi şaşırtır ve yeni sezonda devam eder. Yolu açık olsun isteriz belki bir gün haftalık yorumlarını yazarım. 

Güzel Köylü
Star tv her yaz sezonu bu tarz bir Muğla komedisi ile ekranlara gelmeyi gelenek haline getirdi.  E bizde seviyoruz bu dizileri yalan değil. Başrollerden Gizem Karacanın bu kaçıncı dizisi bilmiyorum. Oynadığı her dizide ekran ömrünü Zaman'ından önce tamamladı. Bu kızda birşey varki bu talihsizliklere rağmen başrollere devam edebiliyor. Güzel ve akıllı bi hatun evet evet tamam:) Diğer başrollerden Berk Cankatla sana bir sır vereceğim dizisi ile tanıştık ve bu tanışıklığımız Medcezir ile devam etti. Çok beğendik ayıldık bayıldık ve ben yine Medcezir tarzı bir dizi ile devam edeceğini düşünüyordumki bize ters köşe yapıp köyde yaşayan şiveli konuşan, iyi, başarılı ve yakışıklı bir karakter olarak karşımıza çıktı. Bizede beğenmek düştü haliyle. Bir diğer erkek başrol Mehmet Ali Nuroğlu. Kaliteli işleri seven dizi izleyicileri hatırlar Çemberimde Gül Oya gibi efsane diziyi. O zamandan beri pek severim pek beğenirim ve hiçbir role yakıştıramam. Bu dizide en olmamış karakterde o bence. Komedi denemek istemiş ve farklılık olsun demiş olabilir ama yok bu olmamış sevmedim. Daha farklı rollerde görmek isterim içim almadı nedense. Ama yinede başarılı olmalarını isterim. Şehir hayatından kaçıp köye yerleşen Gül'ün yaşadığı maceraları anlatan güzel köylü yaz günlerimizi şenlendirecek gibi duruyor. Yeni sezon için garantisi olduğunu düşünmüyorum bu tarz dizilerin izleyicileri nankör olabiliyor maalesef ama devam olursada seviniriz:))

Diğer diziler yarına bekleyin ve beklerken etrafınıza bakın ve ne varsa oralarda çok sevin. Beren Saat ve Kenan Doğulu evlendi ve müthiş düğün resimlerinin altındaki yorumları şu şekilde: ALL WE NEED IS LOVE. 






31 Mayıs 2014 Cumartesi

Kara Para Aşk- 10.Bölüm

Dizide hiçbir karakterin neden böyle iyi yada neden bu kadar kötü olduğunu çözemedim. Beklentilerimin çok altında bir bölümdü. Ömer Elif aşkında bir level üste geçilmesini bekliyordum ancak bu bölümün kahramanı en sevdiğim abla Aslıydı. Deli halleri resmen beni heyecanlandırıyor. Ama onun katil olduğuna inanmıyorum bu çok belli zaten. Babaları hırslı ve itibarına düşkün bir adammış orası belli. Kara para aklamasındanda bunu anlıyoruz zaten(!) Aslı hastaneye yatmamak için babasına kızmış ama onu öldürmüş olamaz. Katil için bir iki tahminim var ama onu sonra söyliyim. Aslının eski kocası kim acaba bunu çok merak ediyorum şu gizem bitsede bir tanışsak artık para avcısı babayla. Ömer Sherlock ruhuyla tavanın sıvasından neler çıkardı helal olsun. Aslının ne kadar ileri gidebileceğini gördük ama babasını öldüremiyecek kadar masum bi insan olduğunu düşünüyorum hatta herşeye rağmen ailenin en masumu diyebiliriz. 


Nilüfer'in Metine olan aşkını ve güvensizlik ortamında bu kadar bağlanmasına okey! Ama ablasına olan kızgınlığını anlayamıyorum sen neden iki günlük adamın lafına bakıp ablanı annene karşı fitliyorsun saf kızım yaa. Ilk bölümlerde sana bayılıyordum hoş hala bu saf ve şımarık hallerini seviyorum ama Elif kızımızı üzmene artık baya kıl oluyorum topla kendini. Yapmacık hallerini ilk bölümden beri sevmediğim Zerrin Hanımın Elif'in Ömer konusundaki yalanını öğrendiğindeki sakin tavırlarına bir anlam veremedim valla ben. Ha birde bir anne olarak Elif'i bu kadar çabuk suçlayıp çöpe atmasınada çok kızıyorum biraz merhametli ol be kadın. Bence Zerrin hanımın bu kara para işinden haberi var hatta Elif'in devam ettirdiğinden bile haberi olabilir hiç güvenmiyorum ben bu kadına. 

Daha öncede söylüyorum yine söylicem hep söylicem bu dizinin en tehlikeli kadını Bahar. Bir insan aşık olduğu adam en yakın arkadaşını ayartsın diye konser biletleri alıp romantik yemek planları yapar mı? Yapıyormuş arkadaş para hırsı gözünü döndürünce ne aşk ne dostluk hiçbir şey kalmıyormuş ortada. Ama şimdiden söyliyim ilerleyen bölümlerde bu hırslı ve güzel kadına baya üzülücez bence. Çünkü ümit ettiği hiçbir şeye kavuşamıyacak gibi. E uzun boylu sinir bozucu ses tonu olan sevgilisi rol bile olsa baya baya asıldı yanında Elif'e bizim kızda takdir etti. Allahım nasıl bir dünya? Levent ufak ufak koşuyor Elif'e orası aşikarda ee elmasların Bahara gelene kadar çok talibi var birde hesaba katmadığı bir durum var ki Elif aşık olunca gözü kapanan ve sadece sevdiği adama güvenen kadınlardan o yüzden elmaslar en olmadı Ömer'e yar olur oda istemez zaten. Baharcım sen yol yakınken Tayyar Beye koş onun kuryeliğini yap en iyisi. 

Dizinin en sevdiğim bölümleri Arda,Pelo ve Ömer'e 'edem' dediği delikanlı Abi'sinin olduğu sahneler. Müthiş bir takım oldular helede Pelo Arda'nın aşkına karşılık verirse oh bal baall. (Zaten Arda'nın karısı çok çirkindi ne alaka yani) 
Tatlış Aslının vukuatlarıda az değilmiş haniii ama nasıl saklanmışlar bugüne kadar bu hastalığı ben anlamadım. Bu Aslı kesin Elif yüzünden kafayı yedi ilerleyen bölümlerde bir çocukluğuna inelimde görelim artık. 
Ömer'in bakışlarına has-ta-yııııımmmmmm. Allahım Elif'i düşünürken nasıl buğulanıyor gözleri. Sibeli düşündükçede kara bulutlar çöküyor o gözlere. Bu bölüm Sibelinde sırları ortaya çıkmaya başladı. Tayyarında insanların fakirliğinden nasıl yaralandığını görmüş olduk. Hem iyi adamı hemde kötü adamı oynuyor. Bu halleri Metini iyice hırslandırıyor kendini zor tutuyor boğazına yapışmamak için bunu hissedebiliyoruz. Metin artık napıcaksa yapsın bu adama sıkıldım Metinin kötü olmasından ,kötü bir adam olmadığına inanmak istiyorum çünkü. 

Tayyarın prens oğlu Mert hakkında çok sinsi ve tehlikeli fikirlerim vardı. Ama bu bölüm sen salak mısın oğluuum dedirtti kaç kere kendine. Bu çocuk beklentilerimi karşılayamıcak ve durduğu yerde anca para harcamaya devam edecek gibi. Yakışıklılığına yazık ediyor bu saf halleriyle ben buna üzülüyorum. 
Ömercik kuyumcuda tesadüfen öğrendiği Sibel ile ilgili bilgilerden dolayı bayaaa yıkıldı. Hoş ben o kızın altından böyle sinsiliklerin çıkacağını biliyordum ama yinede Ömer bu kadarını beklemiyordu ki daha bilmediklerimiz var. Sibelin annesinin Ömer'e kızmasını gerçekten anlamıyorum kızının yediği haltlardan haberide var üstelik. Bu yüzden öldürüldüğünüde tahmin edebiliyordur herhalde. Bide utanmadan  inşallah cinayeti çözemez diye dua etti. Zerrin hanımla bir akrabalık olabilir mi acaba teyzee?? Ailesi için bile olsa kötülük kötülüktür bunun başka bir açıklaması olamaz tatlış. Zaten Sibelin sakladıkları kalbimi yaralıyor dedi ya Ömer of be dedim bu adam ne güzel seviyor. 



Elif kızsada kırılsada kalbini Ömer'e açmaktan hiç vazgeçmiyor. Ablasıyla ilgili şeyleri anlatırken bile aslında Ömer'e onu ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu. Ömer'de bakışlarıyla bunu söylüyor ama insan duymak istiyor tabi komiser yaa. 
Ömer sevdikleri insanlara karşı gönül gözünün kapalı olduğunu yalan söylediklerini anlamadığındada aslında ilan-ı aşk etti keza Elif ona çok yalanlar söyledi.
Metin ve Elif sahnelerinde heyecan hep dorukta oluyor. Araba sahnesinde Elif'in hem kendini hem Metini öldürmek istemesini çok iyi anladım bu kurtuluşda olabilirdi belki ama Metinin dediği gibi Elif olmasa bir başkası bu işe devam edecek batmışsınız bi kere çamura. Çıkış yok umut yok. Metinde bi ince tırsmadı değil intikamımı almadan gidicem diye baya korktu. 
Hüseyin'lerin evdeki beşinci kurşun sonrası after party baya eğlenceliydi. En azından Elif'in modern dans adı altında ki bizim milletimizin asla eğlenemiyeceği sahnelere kıyasla çok iyiydi. Ömer'de orada içinin döktü ve yılan dilli yengesinden bile destek gördü. Sinsi bakışlı yenge Melikeyi bile ilk defa sevdim bi kanım kaynadı. Sonuçta Sibelle ilgili bütün fikirleri doğru çıktı sayılır. Söylemeden geçemem Hüseyin'in söylediği türkü çok güzeldi ara ara böyle güzellikler olabilir. 
Nilüş Metini beklerken yakışıklımız Mert'e yakalandın. Nilüşün Mert'e söylediği gerçeklere noktasına virgülüne kadar katılıyorum ama bu çocuk öyle büyümemişki nerden bilsin olgun olmayı sevmeyide bilmiyor bi izin versen asıl o zaman büyüyecek. Metinin içinde ki iyi adam kuşkusuz Nilüferle birlikteyken ortaya çıkıyor. Geçen bölüm o videodan sonra çok kızmıştım hatta rüyalarıma bile girdi. Ama Nilüfer'in ona 'ben sana inandım seni kalbime hapsettim' demesi kötülüklerini içinden atmasını sağladı. Beni yanıltmadığın için teşekkür ederim kara Metin. 
"Sen iyi bir yol arkadaşısın komiser" ama iyi bir aşık olamadın henüz Ömer. 
Ömer'in sevdiği herkes onun haberi olmadan elinden kayıyor ama unuttuğu bişey var Elif gerçekten çok seviyor bu oğlanı. 

"Ben sana ne zaman içimi döksem kalbim paramparça oluyor". Bu laf Ömer'in 10 yıl vicdan yapmasına yeter. 
Katili sezon finalinde öğrenicekmişiz artık yeter içimiz kurudu. Ama bu sezon sonuna kadar Elif-Ömer aşkında bir yerlere gelmemiz lazım yoksa bu yaz bana zindan olur. Haftaya daha heyecanlı bir bölüm bekliyorum bu bölüm çok durgundu alışkın değiliz. 


30 Mayıs 2014 Cuma

Medcezir-36.bölüm

Bay AŞK'ın ve Sude Beylicenin evlilik kararının artçılarıyla başladı bu bölüm e yani bu haberin üzerine birkaç bölüm konuşabilirdik aslında. 'Bu senede ne akraba yaptı be hepside dedem sayesinde' ahahahahaa ahahahahaa Meeerrtt sen süpersin.net :))) 
Enderin Sudeden hoşlanmıyor olmasını ve amacının para olduğunu düşünmesini anlıyorum ama sevgili Ender Sude senden çok daha akıllı bir kadın. En sevdiğim Beylice kadını evin küçüğü ve yıldız stalkerı Beren. Her duruma her an hazır ve nazır bekliyor dakikasına alışıp durumun içine şak diye giriş yapıyor. Bu yolda babasını bile tanımıyor bu hallerinizde seviyorum hani. Sudenin Kenana baya baya abayı yaktığını koskoca asım Şekip Kaya'nın servetini elinin tersiyle itmesinden anladık. Ama bence değmezdi yazık oldu. Kafam kadar tek taşın karşılığını bize bu bölüm gösterdi yani bu daha noktası bile değil hani o servetin. Koperlerin en yakışıklısı ve aslında en duygusalı Kenan'ım kullanıp atıldığını düşünmemek için Sudeden bir veda bekledi kendini temize çekmek için ama yazık onu kimse anlamıyor. O güzel yüzüne bakınca sana hiç kızamıyorumda Kenan'ım. 

Sevgili Mira ergen ve itici pozların acayip sinirlerimi bozuyor ağzının ortasına tuvalet terliği ile vurmak istiyorum. Sanki Yaman annesiyle aşnafişna yapıyor ne kızıyorsun gurur abidesi yamana yettin artık. 
Sinan bey acayip karizmatik ses tonu ve acayip yakışıklı haliyle bu bölümde yıktı geçirdi. Selimcim bir ara Enderin onunla babasına inat evlendiğini ciddi ciddi düşünüp üzülmeye durdu ama asalet abidesi Ender buna izin vermez çünkü bu kadın hala aşık bence.( bu arada Selim'in evlerinin parasını AŞKa ödeyip 20 yıl sonra satın aldığını ve bende size ait bişey yok derken baya ciddi olduğunu anlamış olduk, tabi Ender hariç) Sinan beyin asıl niyetini anlayan varsa bana söylesin lütfen ama birkaç tane komplo teorim var. Mesela elinde iki fincan kahve ile geldiği zamanda çiçekli fincanı kendine alması ve ilerleyen dakikalarda Selim ile yaşadıkları tutkulu konuşmalardan bize sanki azıcık gaymiş gibi geldi. Ki öyle bile olsa benim kalbimde bir taht kurdu orası ayrı. Ikinci durum ise sinsi sinsi Enderin videosunu izleyip pis pis sırıtıp bide ender Selim öpüşürken daha bitmedi bakışları ile bakarken bize Endere uzuuun zamandır aşık olduğu izlenimi verdi. Hangisi olduğunu sezon finali olmadan anlarız ama bence kesin bir numaralı teorim. (Bana bi alo dersin ve herşey yolundamııaağğ replikleri baya işe yarar duruyor) 
Hale-Orkun ikilisi dizinin en heyecanlı aşkı kesinlikle. Hale Orkun rocks💪 Dizinin en ben zenginlikten ölüyom yeaa kişiside belalım Orkun. Artık aşklarını doya doya yaşasınlar diyecem ama benim kalbim halaaaaa Mira Orkun ikilisinde çünkü çok havalılardı. Yaman ve Mira çok fos çok sıkıcı ölseler farketmeyiz o kadar silikler bence. 

Bu dizide en dikkatimi çeken saçma olay Eylül'ün o sıcağın bağrında neden ceketini arabaya bırakmak yerine elinde taşıdığı olduki onun bile sebebi varmış çimlere serip oturmak. 
Haleye ilk defa çok hak verdim. Eski karı kocalar Kaya olmak için resmen yarışıyorlar dedi yaa Faruk olmasada Sude bir Kaya Sedefte bir Beylice olmak için yarışıyor orası kesin. Altınkoy Gossip takımında en sevmediğim karakter Eda iticisi.Tam bir itici değil mi? Birde aralarında yeni bir ezik görünümlü kızımız var bakalım ondan ne çıkacak ? Yaa Adaaa niye gittin? Senin kalıp savaşmanı ve yeni ciciannenle kaynaşmanı beklerdim hemen geri gel. 
Her eve bir Hale demek istiyorum. iki arada bir derede Yamana Orkun'u fiştekledi ve dolaylı olarak New York biletini kesti.

Farukcum da Sudenin evlilik kararını üstüne alınmış yaa kıyamaaam orada ona sarılıp o iş öyle değil seninki dıdıdıdıdddııı demek isterdim ama yazık çok masum bu adam bee. 
Sudenin Asıma evlilik teklifi baya romantikmiş. Hadi Sudeyi anladıkta Asımcım neden bu teklifi kabul etti anlamadım. Sanırım oda abayı Sudeye yaktı. Sedefin kocasına noldu ya o konu bi açıklığa kavuşsa artık rahatlayalım. Sedef yine bu bölüm her haliyle yıkılıyordu hastayım bu kadına. 

Sudenin gözü Kenan'ın aşkından döndü nereye sarıcağını şaşırdı. Az kalsın prenses kızına tokatı basıyordu ama bu hatadan döndü çok şükür. Miracım sende bir anda dul kalmış ve aldatılmış anneni anlamaya çalış lütfen sıktın artık ona atar buna atar. Kimse seni çekemez herkesin aşkı kendine. 
Mira ve Yamanın romantik aşk yemeğinde arka fonda şarkı söyleyen ve müthiş şarkı sözleri olan kişi kim yaaa?? Ba-yıl-dım. Ayrıca dizide en sevmediğim şey heyecan dolu anlarda bile reklam yapılmaya çalışılması sıkıldık artık bunlar için ayrı bir bölüm çekin bari.  Ayrıca Enderciğimin Sinan'a Yamanı manevi oğlumuz diye tanıtması hoşuma gitmedi değil. Onun bir ailesi var Sinan lütfen sulanma. 
Miracım çarşamba'nın gelişi perşembeden bellidir canım dimi? Yaman Selim'in verdiği 100 lira harçlığı bile utana sıkıla alıyor sen milyarlık uçak bileti alıyorsun dev düşüncesizlik.net
Gururun dibi bu çocuk nasıl alsın o hediyeyi Eylül bile düşünebilirdi bunu. Her ayrılışlarındada uzun uzun vedalaşmalarını anlayamıyorum Mira gerçekten giderken nolucak bilmiyorum gereksiz bir duygu seli içindeler.Çift olarak sıkıcı olduklarını söylemiştim zaten. 

Mert müthiş bir blöf atağı ile sırrı öğrendi ama onunla beraber en öğrenmemesi gereken kişide öğrendi. Asım Şekip Kaya'nın en sadık ve dürüst kızı Ender. Tabikide bu durumu kullanıp Sudeyi şutlamanın yollarına bakacaktı e hakkıdırda. Ama Mert bu müthiş bir ataktı Sherlock ruhunda level atladın Şebek. 
Kenancım ex aşkı Sudenin eline bi zarf verip onu şutlamaya çalıştığı anlarda Sudenin elini böğründe bırakıp koydu gitti. Ama görmedikleri bi yerde Asım beyde Sudeyi Altınkoyun bile kapısına koyabilecek o duruma bire bir şahit oldu.
Yamanın doğum gününde herşey ince detayına kadar düşünülmüştü alınacak hediyelerin çok pahalı olmamasına kadar. Prenses Mira akıllandı. Yamanın Selim ve Endere teşekkür sahnesinde bir ince ağladım inkar edemem çoktan yapılması gereken ve duygusal bir konuşmaydı. Bu bölümün yıldızı bence açık ara Enderdi ve yamanın Endere 'bi yabancıya oğlum dediğiniz için teşekkür ederim' dediğinde o şiş şiş duran gözleriyle ağladı ya ben orada bi koptum tabi. 



Asım Şekip Kaya'nın müthiş sarhoş haliyle partiye giriş yapıp ortalığı yıkmaya hazırlanırken ki sahnede en komik ve yerlere yapıştıran bölüm Ender babasına biraz fazla mı kaçırdın diye sorduğunda biricik Sedefimin ilk defa benim olduğum bir ortamda bu soru bir başkasına soruluyor dediği andı beni bütün kötü durumlardan çıkarıp uzayda bi yere fırlattı ve orada uzun uzun kahkaha attım. Asıl konuya dönmemiz gerekirse koskocaaaa Asım Şekip Kaya bi kadın için sarhoş oluyorsa ve varoşun yakışıklısı Kenan'a yumruk atıyorsa o işte bi aşk vardır. Bi küçük AŞK meselesi. Önümüzdeki hafta ya Sudeyi rezil edip bu işi bitirecek yada herşeye rağmen hırslanıp altın değerindeki soyadını Sudeye verecek. Orijinalini izleyenlerden aldığımız bilgilere göre de ikincisi gibi duruyor ama göreceğiz bakalım.
Ha birde Yamanın Mirayla Orkun'un aynı uçakta gideceklerini öğrendikleri zaman bi yapmak istediği birde yaptığı sahnenin aynısının Kuzey Güneyde olduğunu hatırlatan Twitter dostlarına selam olsun. Ben unutmuştum ama iyi oldu Kuzeyi ve Cemreyi hatırlamamız özlemiştim bee. 


23 Mayıs 2014 Cuma

Medcezir-35.Bölüm

İki haftadır nefesleri tuttuk bugünü bekliyoruz. Beklentilerimden daha yüksek tempolu bir bölüm yaşadık. Yok artık dediğimiz anlar çok olmadı ama kalp kırıklıklarımız biraz fazlaydı. 
Bölüm yeni jeneriği ile başladı ve gayet başarılı olmuştu Medcezir bunu haketti. 
Bu bölüm dizinin kadınları ön plandaydı ve hepsi kendi çapında fırtınalar estirdi. 
Mükemmel çift Ender ve Selim'in kavgasıyla başladı bölüm. Bu tarz görüntülere pek alışık değiliz onlar bizim örnek çiftimiz ve sanki uçurumun kıyısında gezinmeye başladılar gibi. Selim Enderin hayatını yaşamaktan fazlasıyla sıkılmış olduğunu pikniğe gitmek istemediğini çocuksu tavırlarıyla anlatmaya çalışmasıyla göstermiş oldu. Ender de ne kadar kabul etmesede şatafattan ölen hayatlarını seviyor ve oda Selim'in kısıtlamalarından sıkılmış gibi duruyor. Gözlerini birbiriyle açmış ve aşkım canım sevgilim tavırlarından ölen bir çift olarak bu durum kaçınılmazdı. İkisinden birinin aldatmaya meylettiği günleri görmemiz yakındır. 
Bu bölümün ön plandaki ve dizinin en zeki kadını ilan ettiğim kişi tabikide Sude Beyliceydi. Bu soyadla hitap ettiğim son yazı olacak gibi duruyor:) Sudenin kitabı yazılıp ülkede ki her kadına okutulmalı kesinlikle. 

Mezarlık sahnesi duygusal bir andı. Mira sayesine Tana bile acıdık ama azıcık. Bu arada farkettiysek yapım ekibi manzaralı bir mezarlık almış ve dizilerdeki her karakteri oraya gömüyor. ( aşk-ı memnu bihterde sanki oralarda bir yerde yatıyor onada bir fatiha okusaydınız tatlı kızlar sevdiğimiz bir ablamızdı) 
Dizi bu bölüm itibariyle çıraklık günlerini atlatıp ustalık günlerine geçiş yapmış bulunmaktadır hayırlı olsun. Dizinin her karakteri tek tek level atlamaya başladı ve başka boyuta geçecekleri sinyalini verdiler. Gelecek haftadan itibaren tam bir Medcezir izleyeceğiz gibi görünüyor. 

Piknik adı altında yapılan anlam veremediğim organizasyonda bir sürü olaylara şahit olduk. Öncelikle aramıza hem karizmatik hemde gizemli Sinan bey katıldı. Bir işler çevireceği ve bir planlarla geldiği çok belli. Ya Endere bayadır aşık ya Selime düşman ya da toptan Altınkoya düşman. Yakında kendini belli eder zaten duygularını içinde tutamayan bir bey kendisi -en sevdiğimizden. 
Piknik dediğin yere spor ayakkabı eşofmanla falan gidilir ama maşallah hanımlar beyler yine iki dirhem bir çekirdekti. Bu insanlar abartmaya bayılıyorlar ama biraz halkada hitap edin derim ben. Resital veren viyola keman olayı inanılmaz ama gerçekti. Pikniğin saçmalığını sağolsun avukat dile getirdi bizim için. İlla hepimiz sevgi kelebeği olacağız ortalarda el ele gezicez diye atarlandı ya bi oh dedim hala mantıklı düşünen birileri var. (Yaman bile bu durumu kanıksamış artık)

Kenan'ın annesini annesininde Kenan'ı sevmediğini hissettiğimden bahsetmiştim. Bu bölüm Kenan sudeyi görücek olması bahanesinin yanında annesini mutlu etti. Bir sevgi seli yaşandı orada pıtırcık pıtırcık:) sevgili Nevin iyisin hoşsun ama ben varlığından pek hoşlanmıyorum açıkcası. Belalım Orkun hala şu kene Hasan'ı kovamadı ya en çok bu duruma sinir oluyorum. 
Prenses Mira bu bölüm yine döktürdü. Hastalığının başımıza bir iş açacağını söylemiştim. Baya kötü olacak gibi duruyor inşallah ölmez. Miracım keşke bütün kötü anılarımızı silebileceğimiz birşey olsaydı hepimiz bunu yapardık. 
Kıskançlık duygusal bir şiddettir ve çok zararlıdır. Evet haklısın Selimcim ama asıl senin Endere yaptığın duygusal bir şiddetti ve farkında olmadan onu seni kıskandırmaya çalışmaya ittin sonuçlarında katlanacaksın tatlım. Ender çook güzel bir kadın ve güzel kadınlar zaman zaman ihtiras ve varsa biraz şiddet severler. Kıskandığını kabul etsen iyi olur öyle ofis basmak falan sana hiç yakışmadı hem o zübbe herife koz veriyorsun etme. 
Miranın asıl hastalığı ağlak ve sinir bozucu morali bozukken çıkardığı sesler. Umarım Amerika'ya gittiği zaman bunu düzeltir. 

En sevdiğim aile Eylül'ün ailesi. Gamze Eylül'ün çektiği fotoğrafı blogda yayınlayacak olmasına ne çok sevindi. Dizinin sıfır entrikalı tek kadını Gamze. 
Kenan ve Sudenin yasak aşkı kısa vadede dizimizin gidişatını çok fazla etkiledi. Mesela bu yasak aşk olmasaydı Tan felaketini Amerikasız ve daha az ağlaklı sahnelerle atlatabilirdik.
En bi sevmediğim Nadir bu bölüm kalbimi çaldı. Yaptıklarının bir baba açısından çok mantıklı açıklamalarının olduğunu görmüş olduk. Evlat acısı! Bu yüzden bugünden sonra ne yapsa kızamayabilirim gibi ama kesin konuşmayım. 
Siz delirdiniz mi ya oha çüş artık dediğim yer kesinlikle paintball oynadıkları bölümdü ki bomba kısmı oyun değil iddaaya girmeye çalıştıkları tatil yada tatil parası kısmıydı. Yavrular ne diyorsunuz siz ya delirdiniz mi bu nasıl bir dünya arkadaşlar kendinize gelin. Mert müthiş askeri dehasını oyunda kullanmaya çalıştı ama takım fos olunca ne yapsan boş tatlış gülüşlü Şebek. Hale ve Orkun aşkının savaş ortamında alevlenmesi kaçınılmazdı ama o ateşli sahnelerde bir durup hobareeeyyy dedik tabi. Bu arada Teyze Ada Orkunçstara abayı yakıyormuş ucundan kurtulmuş resmen. Ya ben bu Ayşe'ye çok acıyorum çok gereksiz eleman ama bu bölümün bombasını elinde patlatıp ortalığa fırlattı. Leyla'nın Sude Beylice olma yolunda attığı adımları takdir ediyorum ancak yanlış ata oynuyor gibi daha kırk fırın ekmek yemen lazım canım yetişkin bir Sude kolay yetişmiyor. 
Miracım hem babasından hem annesinden tokatları bir bir yedi. Ama alışman lazım artık yaşadığın yer normal bir yermiş gibi birde normal ilişkiler bekliyorsun hata sende Miracım üzgünüm. Bu çarpık ilişkinin en masumu ise zavallı safari köpek herşeyi hissetti ama ağzı yok ki söylesin. 
Eylül ve Miranın dostluğunu gördükçe işte bu diyorum ama ilk bölümlerde ki Eylülü hatırlıyorumda onun iyi yanı Mert oldu galiba. Sude içinde ortak fikrimiz onun tam bir min şerrin Nisa olduğu. Hatunun kafasında dakikada kırkdokuz tilki dolanıyor ve hepsini hayata geçirebiliyor tekrar söylüyorum ders olarak okutulmalı. 

Ada yalnız ve duygusuz büyümüş bir Kaya kızı ama genlerininde yardımıyla gerçek duygularını yavaş yavaş ortaya çıkarıyor. Ortaya çıkan duygular kötü bile olsa bundan şikayetçi değil çünkü daha önce iyisini hissetmemiş ne bilsin. Ve çabuk öğreniyor Bay AŞK'ın genlerini taşıdığını ve varislerinden biri olduğunu iyice kavradı, artık oyunu kuralına göre oynayacak gibi duruyor. Reyhan arsenin yıllarca uğraştığı iyi ve saf kız modeli ortadan kalktı yazık oldu ama olsun ben çok sevdim bu hallerini. Orkun ortağının kızını koluna takmak yerine psikopat Haleyle çarpıklıktan daha da çarpık bir boyuta geçen ilişkisini tercih etti. Hoş benim gönlüm hala Mira olan aşkında ama Ada da akıllı bir adım olabilirdi. Hem Reyhan Arsene hem Asım Şekip Kayaya damat olmak herkese nasip olmaz dimi ama? 
Sevgili beyler bu lafım size kadınlar sizin ağzınızdan çıkmış iyi ya da kötü hiçbirşeyi unutmazlar ancak iyi şeyleri hatırlamayı pek tercih etmezler. Nedense akıllara hep kötü sözler gelir. Annenin karanlık tarafı sende de var deme gafletinde bulunan Yaman bak Mira bunu unutmadı ve hiç bir zamanda unutmayacak. Lütfen ağzınızdan çıkanla kulağınızın duyduğu bir olsun. (L&M tayfasınada selam olsun özledik be Mecnun) Kenancım pişmiş aşa su katarak Altınkoy hayatını bitirmiş gibi gözüküyor. Sude #sürprizkararı ile Kenan'ı gönderiyor gibi oldu ama Bihter Ziyagil ruhu ile hem AŞK'ı hem Kenan'ı idare edip imparatorluğun koltuğuna hep beraber oturabilirler. 
Artık klasikleşmiş Selim ,Yaman ,Mert üçlüsünün rakı masası muhabbetleri pek bir iç açıcı oluyor(!) Bu arada Sezen Aksunun bile reklamını yaptılar ya helal olsun diyorum. 
Haftalardır beklediğim Faruk-Sedef aşkının temeli sonunda atıldı. Faruk içinde tuttuğu müthiş duygularını deli prenses Sedefe sonunda söyledi ve o müthiş kahkahasını duyabildik. Faruğun söylediklerine inanamaz, çocuk gibi sevinmek için kendini zor tuttuğu anlarda Sedefe sarılmak istedim ve banada bir Farruuk diye bağırmak istedim.

 Partinin bombası haftalardır beklenen Asım ve Sudenin evlilik kararıydı. Sude Mirayı susturmak ve imparatorluğun koltuğuna kıyısındanda olsa oturmak için bunu kabul etti anlayabiliyoruz ama sevgili AŞK sen neden iki çocuklu dul ve varoşdan gelme çakma prensesle evlenme kararı verdin ben çok anlam veremedim açıkcası. Aşık olmuş olabilir mi? Yok canım olamaz herhalde bu kadın bu adamı bile kendine aşık edebilecek potansiyelde olamaz herhalde dimi??
Hayat bir gündür oda bugündür. Haklısın Mert ,bugünü başkalarını düşünmeden sadece canınız istediği için yaptığınız bir dolu şeylerle geçirirsiniz umarım. Önümüzde ki haftalarda entrikanın dibine vuracak gibiyiz buna kendimizi hazırlasak iyi olur. 

Ülkede çabuk değişen gündeme rağmen kalbimizdesin Soma! Unutursak kalbimiz kurusun!!

22 Mayıs 2014 Perşembe

Kara Para Aşk- 9.Bölüm

Zafere giden yolda her yol mübahtır. Dizinin genel mottosu bu şekilde bence. Başından beri hem ezilmiş hem kötü Metini çok sevdik ama bu bölüm bizi hayal kırıklığının dibine vurdurdu. Senin için iyi şeyler yazmayı çok isterdim Metin ama anladık ki ilerleyen bölümlerde sen babandan bile daha kötü olacaksın. 
Elif Ömer'e aşkını ilan etti Anadolu çocuğumuzun kafasını karıştırmayıda başardı ama karşılığını henüz alamadı. Çünkü Ömer geçmişiyle yaşamayı seven bir adam. Ölen nişanlısının katilini bulucam derken hayatının aşkını buldu ama henüz farkedemedi oda olcak inşallah. Ölen nişanlı tam tahmin ettiğim gibi Tayyarla çalışıyormuş yani Metinle ama napıyordu orası hala meçhul. Tayyarın kötü adam durumu bence tahmin ettiğimizden çok daha fazla başımıza gelen her kötülüğün sebebi o bile olabilir o kadar. 
Ömer romantik olabilmeyi becerebilmiş bir adam değil hayatı boyunca babasının katili gibi olanlar dışarıda kalmasın diye hep iyi polis olmuş hep iyi bir adam olabilmek için üç kuruşu beş kuruş yapabilmek için çalışmış. E karşısına çıkan kadında sosyetik güzel Elif Denizer kız şak diye öpüyor adamı sonrada bişey desin diye bekliyor. Elif dedim ne dedim ah kızım bu adam hiç öpüşmüş mü acaba bir sor önce bir dur. 

Zengin olma hırsı gözünü döndürmüş Bahar aşık olduğu adamı bile bu yolda harcayabilen bir kadın. Yani çok tehlikeli bu dizinin en tehlikeli kadını Bahar. Eline fırsat verseler Elif'i ve bütün ailesini ortadan kaldırır. Tayyar amca yanlış insanlarla iş birliği yapıyor bahara gelse çoktan kazımıştı köklerini. Kötü severiz ama fesat ve mahvolsunlar inşallah diye dua eden yakın arkadaşları ıııhh sevmeyiz. Elif'in çok saf olduğunuda Baharın gözündeki o kötülüğü görememesinden anlıyoruz. Yalnız Baharcım benden söylemesi senin yakışıklı Elif'e aşık olmaya başladı bile dimyata pirince giderken evdeki bulgurdanda olma benden söylemesi.

Dizideki favori çiftimin Metin ve Nilüfer olacağını söylemiştim ama bu bölüm gördüklerimizden sonra sadece Nilüfer'e dua etmeye karar verdim çünkü sendromu çok fena yerlere gidecek gibi. Nilüfer Metine abayı yaktı ailesi ve ablasıyla ilgili söylediği ve söyleyeceği herşeyde inanıyor ve devam edecek gibi çünkü kendini tamamen bıraktı Metine. 
Elif'in bütün ailesinin ona cephe almasına ve hep onu suçlamalarına çok kızıyorum. Kız kara para aklamacı başı oldu babası yüzünden haberiniz yok. Zaten Zerrin hanımın yapmacıklıktan ölen tavırları sinirlerimi bozuyor daha inandırıcı bir anne bulsalardı keşke. Delirmesini istediğim Aslı nihayet bu bölüm delirdi. Hastalığının ne olduğunu henüz bilmiyoruz ama durum baya vahim gibi. Neden delirdiğini az çok tahmin edebiliyoruz sanki; Elif. Kardeşler arasında hep birisi daha iyidir daha mutludur daha başarılıdır daha güzeldir bu aileninde şanslı genlere sahip olanı Elif kızımız. Aslı da koca kadın olmuş ve hayatı boyunca Elif'i kıskanmış gibi geliyor bana. Elif'in en küçük hatasında üstüne atlaması normal değildi ama çok tatlı oluyor bu halleri. Bir para manyağıda tatlış Aslının kocası Taner. Bu uğurda kötü birşeyler yapmış hatta yasak ilişkisi Pınarla yapmışlar ama daha ne olduğu çıkmadı bekliyoruz bakalım. 

Elif'in Roma'da akladığı kara para kasadan uçtu gitti daha doğrusu tahminen abla Aslı uçurdu ama daha ne uçurduğunun bilincinde değil. Ee delidir ne yapsa yeridir diyeceksin napcan. Dizinin bir gerçeğide Elif'in yani Tuba Büyüküstünün fazla güzel bir kadın olduğu. Ne giyse şöyle dönüp bir baktırıyor başrol oynamak için yaratılmış resmen. Diğer başrol Ömer yani Engin Akyürek benim kalbimi fatmagülde çalmıştı zaten tarzına tarz katıp yakışıklılığını mahcubiyeti ile taçlandırarak yürekleri yakmaya devam ediyor. 

Tayyar ile polis teşkilatı baya sıkı fıkılar bu ne samimiyet arkadaşlar? Bunuda bir ara çözüme kavuşturalım lütfen. Arda peloya aşkını Ömer'e itiraf etti. Hayır o erkek gibi kıza nasıl ve ne ara aşık oldu bilemedim ama görüyoruz ki gözden uzak olan gönüldende uzak olan yakınında olanda gönlüne düşüyor işte nasılı nedeni olmuyor. Pelo da boş değil hani ama şak diye söyleyebilecek bir kızda değil biraz bekliceksin Ardacım. Ömer ve Pelonun birbirlerine devrem demeleride çok hoşuma gidiyor birde kim önce öğrenirse o diğerini arar işte birlik olmak budur. 

Tayyar amca Metini tehditlerle büyütmüş hep annesi üzerinden. Sonuç al sana kötülükten ölen yakışıklı adam hayır yani neden benim Metinim? Metin Nilüfer'e aşık olmuş mağdur kötü adam rolünü çok iyi oynadı hepimiz inandık. En çok da nilüş inandı dahada kötüsü fena aşık oldu. Aşık bir kadın herşeyi yapar metinde bunu çok iyi biliyor. Aldığı görüntülerle ablasına yeni bir tehdit unsuru oluşturacak yada o tehditleri direk Nilüfere yapacak henüz bilemiyoruz. Ama Tayyarında dediği gibi bu iş hiç iyi olmadı Metin bu iş hiç hoşuma gitmedi! Sanıyorum ki Metin Tayyardan daha güçlü olmayı başarabilmiş bir adam yani istese bugün mahveder ama yavaş yavaş öldürmeyi tercih ediyor bence hoş müstahakda ona ama Metine bu kadar kötülüğü konduramıyorum. 

Ömer kovaladıkca kaçan ateş böceği modundan bir an önce kurtulup Elifle aşklarını yaşamaya başlarlarsa sevinicez. Aptal aşık modlarında ortalıkta gezinen Elif kızımız hala kara para kraliçesi ve olası bir aşk başladığında önlerindeki en büyük engel olacak orası belli. Ama merak etme Elif'cim Ateş böceği Ömer seni kurtarır eh artık Metinde yakalanabilir yani sorun değil.
Sezon finaline az kaldı. O zamana kadar kafamdaki bazı soru işaretleri çözülmeli. Bu sıralamayı tek tek senaryoda çözüleyelim lütfen;
1) Sibel andaç kim? Tayyarla ne şekil bir kötülük içindelerdi?
2)Metin tam olarak neyin peşinde? Nilüfer'i azıcıkda mı sevmedi yani?
3)Elif'in babası ne kadar kötü bir adamdı ve bu işleri neden yaptı?
4)Tayyarın bu aileye olan hırsı neyden kaynaklı? Neden bu kadar kötü? ( ha bide Mert nerede ya benim ondan ümidim baya yüksekti) 
5)Damat Taner tam olarak nasıl bir kötülüğün içine battı?
6) Cinayetin sanığı olarak şüphelendikleri Aslı o gece nereye kaçıyordu?

Ayrıca bu Elifler batmıştı ama maşallah bolluk bereket içinde yaşamaya devam. Demek ki zenginin batışı bile zengin oluyor. 

Ömer Elif'i düşünmeye bile korkuyor ama anlıyoruz ki fena aşık oldu. Bir önce Elif de mutlu olsun en azından bir süre yani.